Sabit kur ilaç krizini derinleştiriyor; psikiyatri tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar piyasada bulunamıyor

Antidepresan, DEHB ve Bipolar Bozukluk İlaçları Türkiye’de Bulunamıyor

Türk Eczacıları Birliği, sabit döviz kuru sebebiyle yeni ilaçların Türkiye pazarına giremediğini duyurdu.

Türkiye’de ilaç fiyatlandırmasında kullanılan sabit döviz kuru politikası, ülkeye yeni tedavilerin girişini engelliyor. Bu yıl, 1 Euro 21.67 TL olarak sabitlenmiş durumda. Ancak bu kur seviyesi, ithal ilaçların Türkiye piyasasına girişini zorlaştırıyor.

Taner Ercanlı, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti üyesi, bazı ilaç firmalarının düşük kar marjı nedeniyle Türkiye’ye ilaç tedarik etmediğini belirtti. Majör Depresif Bozukluk (MDD), Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ve Bipolar Bozukluk gibi rahatsızlıklarda kullanılan psikotrop grubu ilaçlarda tedarik sıkıntısı yaşandığını vurguladı.

Ercanlı, sadece mevcut ilaçların değil, aynı zamanda yeni tedavilere yönelik ilaç moleküllerinin de Türkiye’ye ulaşmadığını belirtti:

“Firmalar, düşük fiyatlar sebebiyle Türkiye’ye ilaç getirmiyor. Hatta bu yeni ilaç moleküllerinin tedavi seçeneklerine girişini de engelliyor.”

Özellikle biyoteknolojik ve nanoteknolojik özelliklere sahip akıllı ilaçların Türkiye’de kullanılamadığına dikkat çeken Ercanlı, bu durumun sadece hastaların reçeteli ilaçlara erişememesi değil, aynı zamanda yeni tedavi seçeneklerinden mahrum kalınması anlamına geldiğini vurguladı.

“Biz eczacılar olarak ilacın erişilebilir olmasını istiyoruz. Hasta reçetesiyle geldiğinde ilaca ulaşılabilmeli. Bir ilacın bile eksik olması bizim için önemlidir. Her zaman söylediğimiz bir şey var: En pahalı ilaç, ulaşılamayan ilaçtır.”

Related Posts

Sadece 30 gün şekersiz yaşayın… Vücudunuzda neler değiştiğine inanamayacaksınız

Günlük hayatın görünmez bağımlılığı olan şeker, yalnızca damak tadımızı değil, bedenimizin işleyişini de etkiliyor. Sadece 30 gün boyunca ilave şekeri kesmek zihinsel berraklıktan karaciğer sağlığına, cilt gençliğinden bağışıklık sistemine kadar vücutta adeta sessiz bir devrim başlatıyor.

Kalça kırığı kader değil

Osteoporozun en çok korkulan sonucu kalça kırığıdır. Çoğu zaman bir düşme ile başlar ve hayat boyu sürecek sorunlar kalır. Kırıktan sonra ameliyat, uzun hastane süreçleri, yürüme kaybı ve bağımsızlığın yitimi söz konusu. Peki kimler daha riskte, ne yapabiliriz?

Güneşe dikkat: Alerji vakalarında artış başladı

Havaların ısınmasıyla birlikte güneş alerjisine bağlı şikayetlerde belirgin artış yaşanıyor. Uzmanlar; özellikle güneşe maruz kalan yüz, kol, bacak ve ellerde görülen kaşıntı, kızarıklık ve döküntü gibi belirtilerin ciddiye alınması gerektiğini belirterek, güneşten korunmanın ihmal edilmemesi konusunda uyarıyor.

Kolesterol gerçeği: Kalp krizi riski herkese eşit değil

Kolesterolü yüksek olan herkes aynı riski taşımıyor. Kolesterol testleri çoğu zaman eksik bilgi veriyor. Gerçek riski belirlemek için trigliserit, HDL ve bel çevresine de bakmak gerekiyor. Kan tahliliniz “normal” çıksa bile kalp krizi riski taşıyor olabilirsiniz. Çünkü total kolesterol değeri, partikül boyutu, insülin direnci ve bel çevresiyle beraber değerlendirilmelidir.

Bilim insanları en sağlıklı öğle yemeğini açıkladı: Tavuk değil, et değil, sebzelerden iki kat daha sağlıklı!

Bilim insanları, en sağlıklı öğle yemeğinin tavuk veya kırmızı et değil, baklagiller olduğunu açıkladı.

Sosyal hayatı mahveden hastalık: Balık Kokusu Sendromu

Prof. Dr. Zeynep Ocak, “Balık kokusu sendromu sosyal hayatı bitiriyor, kişinin dışlanmasına ve yalnızlaşmasına neden oluyor” dedi.