Kadınlardan ‘normal doğum’ kampanyasına tepki: Kaç çocuk doğuracağımıza biz karar veririz

Kadın Hakları Savunucuları, Sağlık Bakanlığı’nın Normal Doğuma Teşvik Kampanyasına Tepki Gösterdi

Sol Feminist Hareket’ten Dilara Kurtuluş, “Kadınların anne olup olmayacağına, kaç çocuk doğuracağına kadınlar karar verebilir” dedi. Sağlık Bakanlığı’nın “normal doğuma teşvik” adıyla başlattığı yeni kampanya kadın hakları savunucuları tarafından eleştirildi. Bakanlığın bu adımı, kadın bedenine yapılan müdahale olarak yorumlayan çeşitli kadın örgütleri, doğum şeklinin bireylere dayatılamayacağını belirttiler.

Sağlık Bakanı Memişoğlu, “Bugün maalesef yüzde 61 oranında ameliyatla çocuklarımızın dünyaya gelmesinden çok, ebelerimizin özellikle son 3 ayında anne adaylarımızı motive ederek, onlarla beraber olarak bugün doğal olan normal doğumu yapması için bir kampanya ve çalışma içindeyiz.” diyerek, kampanyanın detaylarını paylaştı.

Kadın Örgütlerinden Kampanyaya Tepki

BirGün’ün haberine göre, bakanlığın açıklamasına kadın hakları savunucularının yanı sıra birçok kesim tepki gösterdi. Sol Feminist Hareket üyesi Dilara Kurtuluş, “Kadınların yaşam hakkının hedef alındığı bir ülkede kadınların gündemi çocuk doğurmak değil. Kadınların kaç çocuk doğuracağına, doğurup doğurmayacağına yalnızca kadınlar karar verebilir.” şeklinde görüş belirtti.

Sağlık Bakanlığı’nın son dönemdeki uygulamaları da bu tartışmaları körükledi. Özel sağlık kuruluşlarına yönelik yayımlanan yeni yönetmelikte, ameliyathanesi olmayan tıp merkezlerinde doğum ünitesi açılmasına sınırlama getirilmesi ve Süper Lig’deki erkek futbolculara “Doğal Olan Normal Doğum” pankartı taşıtılması eleştirilere yol açtı. Bu gelişmelerle birlikte “normal doğum” vurgusunun artırılması da tepki topladı.

Related Posts

Sadece 50 metre yürüdükten sonra baldırınıza kramp giriyorsa, bu basit bir yorgunluk değil: ‘Sessiz katil’

Yürürken veya merdiven çıkarken bacaklarınızda, özellikle baldırlarınızda ortaya çıkan kramp ve ağrılar, yorgunluktan daha fazlasının habercisi olabilir.

Sadece 30 gün şekersiz yaşayın… Vücudunuzda neler değiştiğine inanamayacaksınız

Günlük hayatın görünmez bağımlılığı olan şeker, yalnızca damak tadımızı değil, bedenimizin işleyişini de etkiliyor. Sadece 30 gün boyunca ilave şekeri kesmek zihinsel berraklıktan karaciğer sağlığına, cilt gençliğinden bağışıklık sistemine kadar vücutta adeta sessiz bir devrim başlatıyor.

Sabit kur ilaç krizini derinleştiriyor; psikiyatri tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar piyasada bulunamıyor

Sabit kur ilaç krizini derinleştiriyor; psikiyatri tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar piyasada bulunamıyor

Kalça kırığı kader değil

Osteoporozun en çok korkulan sonucu kalça kırığıdır. Çoğu zaman bir düşme ile başlar ve hayat boyu sürecek sorunlar kalır. Kırıktan sonra ameliyat, uzun hastane süreçleri, yürüme kaybı ve bağımsızlığın yitimi söz konusu. Peki kimler daha riskte, ne yapabiliriz?

Güneşe dikkat: Alerji vakalarında artış başladı

Havaların ısınmasıyla birlikte güneş alerjisine bağlı şikayetlerde belirgin artış yaşanıyor. Uzmanlar; özellikle güneşe maruz kalan yüz, kol, bacak ve ellerde görülen kaşıntı, kızarıklık ve döküntü gibi belirtilerin ciddiye alınması gerektiğini belirterek, güneşten korunmanın ihmal edilmemesi konusunda uyarıyor.

Kolesterol gerçeği: Kalp krizi riski herkese eşit değil

Kolesterolü yüksek olan herkes aynı riski taşımıyor. Kolesterol testleri çoğu zaman eksik bilgi veriyor. Gerçek riski belirlemek için trigliserit, HDL ve bel çevresine de bakmak gerekiyor. Kan tahliliniz “normal” çıksa bile kalp krizi riski taşıyor olabilirsiniz. Çünkü total kolesterol değeri, partikül boyutu, insülin direnci ve bel çevresiyle beraber değerlendirilmelidir.